Kanser Sıklığı Ve Türleri

Kanser tüm dünyada önde gelen yetişkin ölüm nedenlerinde ikinci sıradadır. 2018 yılı verilerine göre tüm dünyada 9.6 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Küresel olarak her 6 ölümden 1’i kanser kaynaklıdır.1

 

Ülkemizde kanserin yetişkinlerde görülme oranı dünya ve dünyanın gelişmekte olan ülkeleriyle benzerdir. Ülkemizde her 3 dakikada bir 1 kişiye, günde toplam 450 kişiye kanser teşhisi konulmaktadır. Yapılan çalışmalara göre 2030 yılında dünyada yeni kanser hastası sayısı 27 milyon, kanser nedenli ölüm 17 milyon ve toplam hasta sayısının 75 milyon olması ön görülmektedir.2

Yetişkinlerde Görülen Kanser Türleri

100’e yakın kanser türü bilinmektedir. Bu kanser türleri görüldüğü bölgeye ve organa göre sınıflandırılmaktadır. Yetişkinlik döneminde sık görülen kanser türleri:3

  • Akciğer Kanseri
  • Meme Kanseri
  • Prostat Kanseri
  • Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri
  • Mide Kanseri
  • Karaciğer Kanseri
  • Beyin Tümörleri
  • Böbrek Kanseri
  • Pankreas Kanseri
  • Bağırsak (Kolon) Kanseri
  • Göz Kanseri
  • Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri
  • Over (Yumurtalık) Kanseri
  • Nazofarenks (Üst Yutak) Kanseri
  • Mesane Kanseri
  • Melanom (Cilt Kanseri)
  • Melanom dışı cilt kanseri
  • Rahim (Uterus) Kanseri
  • Testis Kanseri

Türkiye’de yetişkin erkeklerde en çok görülen kanser türleri akciğer ve prostat kanseri iken, tütün kullanımına bağlı kanserler de erkekler için önemini korumaktadır.4

Yetişkin erkeklerde tütün ve tütün ürünü kullanımına bağlı gelişen yaklaşık 27.700 kanser hastası olduğu tahmin edilmektedir. Son 5 yıl verilerine bakıldığında özellikle erkeklerde bu ürünlerin kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kanserlerin görülme oranında düşüş olduğu görülmektedir. Ancak bu düşüş, son yıllarda artan tütün kullanımı ile gelecek senelerdeki kanser istatistiklerinde artış olarak görülebilir.4

Türkiye’de yetişkin kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Her 4 kadın hastadan birisine meme kanseri teşhisi konulmaktadır. Bir yıl içinde ortalama 17.000 kadına meme kanseri teşhisi konulmuştur.4

Yetişkinlerde Kanser Neden Olur

Kanserlerin yaklaşık %80-90’ı çevresel ve/veya davranış faktörleri tarafından meydana gelir ve önlenebilme potansiyeli vardır. Kalıtım yoluyla kanser meydana gelme olasılığı çevresel faktörlere oranla çok daha azdır.2

Önlenebilir Faktörler

Davranışsal Riskler:

Sigara,

Kötü beslenme,

Spor yapmama,

Alkol kullanımı,

Aşırı kilo,

Bağışıklık sistemi yetersizliği,

Stres.

Çevresel Riskler:

Hava kirliliği,

Asbest, radon, ni̇kel gibi̇ kimyasallar,

UV ışınları,

İyonlaştırıcı radyasyon,

Bazı virüsler ve bakteriler.

Önlenemez Faktörler

Biyolojik Riskler:

Yaş,

Cinsiyet,

Irk,

Hormonlar.

Genetik Riskler:

Ailede kanser hastalığı hikayesi.

Erken Teşhis

Erken teşhis kanserle mücadele için çok önemlidir. Herhangi bir belirti oluşmadan kanserin araştırılması tarama olarak isimlendirilmektedir. Tarama yöntemleri, günümüzde kanserle savaşta en önemli yöntemlerdendir. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği üç kanser çeşidi için Türkiye’de de yetişkinlere tarama yapılmaktadır.5,6

Erken Teşhis

Erken teşhis kanserle mücadele için çok önemlidir. Herhangi bir belirti oluşmadan kanserin araştırılması tarama olarak isimlendirilmektedir. Tarama yöntemleri, günümüzde kanserle savaşta en önemli yöntemlerdendir. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği üç kanser çeşidi için Türkiye’de de yetişkinlere tarama yapılmaktadır.5,6

Taraması yapılan kanserler:6

Yetişkin kadınlar için meme kanseri tarama programı dahilinde;

  • Ayda bir kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapması için kişilere danışmanlık verilmesi,
  • Yılda bir klinik meme muayenesi,
  • 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mamografi çekilmesi.

Kadınlarda serviks kanseri tarama programı dahilinde;

  • 30-65 yaşları arasındaki kadınlarda 5 yılda bir smear ve HPV-DNA testi yapılması.

Kolorektal kanser taramalarında;

  • 50-70 yaş aralığındaki erkek ve kadınlarda 2 yılda bir dışkıda gizli kan testi yapılması,
  • 50-70 yaş arasında 10 yılda bir kolonoskopi yapılmaktadır.

Yetişkinlerde Kanser Tedavi Yöntemleri

Ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi kanser için sık kullanılan tedavi yöntemleridir. Hormon tedavileri, biyolojik (immünoterapi) tedaviler ve hedefe yönelik tedaviler daha az yaygındır. Bu tedaviler tek başına kullanılabileceği gibi birlikte de kullanılabilir. İlk kullanılan tedavi birinci basamak tedavisi olarak isimlendirilmektedir. Sonrasında verilen tedavi “adjuvan tedavi” olarak bilinmektedir. Ameliyat sonrası uygulanan kemoterapi adjuvan tedavidir. İlk basamak öncesi uygulanan tedavi ise “neoadjuvan tedavi” olarak geçmektedir.7

Neoadjuvan tedaviye örnek olarak ameliyat öncesi uygulanan hormon tedavisi verilebilir. Deneysel tedavi yöntemlerin birçoğu klinik olarak test edilmektedir. Kanser tedavisi gün geçtikçe daha fazla uzmanlık gerektirmektedir, tedavi genellikle medikal onkoloji uzmanının önderliğindeki bir ekiple yürütülmektedir. Hastalar tedavi öncesinde tedavinin hedeflerini, süresini ve oluşabilecek yan etkileri öğrenmek isteyebilirler. Kanser tedavisinde hastalar ve hasta yakınlarının, doktorları ve onların tavsiye ettikleri tedavi konusunda rahat hissetmeleri önemli bir noktadır.7

İmmünoterapi:

İmmünoterapi kanser gibi hastalıklarda kişinin bağışıklık sisteminin belirli hücre ve moleküllerin aktif olarak kullanıldığı veya tedaviye ek olarak kullanılan bir yöntemdir. Kişinin bağışıklık sistemi uyarılır ve bu şekilde kanser hücrelerinin hedeflenmesi sağlanır.8

Vücutta bağışıklık sistemi ve tümör hücreleri arasında aslında bir denge vardır. Bağışıklık sistemi genellikle anormal hücreleri etkisiz hale getirir. Eğer bağışıklık sistemi tümör hücrelerini tespit edip yok edemiyorsa kanser ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi yetersiz hale geldiğinde ise kanser hücreleri kontrolsüz aşırı büyümeye başlar ve bu durum hastalığın ilerlemesine neden olur. Tümör hücreleri bu durumu, bağışıklık sisteminin tanıma ve anormal hücreleri öldürme yeteneğinin azalmasını sağlayan sinyaller üreterek ya da tümör hücrelerini hedef olarak görme ve tanıma yeteneğini zorlaştırmak için devamlı yapısal değişiklikler geçirerek sağlarlar.8

Biyolojik tedavi olarak da bilenen bu yöntem ile kanserle mücadelede vücudun doğal koruma kabiliyetinin güçlendirilmesi hedeflenir. Doğal bağışıklık sistemi uyarıldığında, kişideki tümörden salınan tümör antijenlerini (protein yapılıdır) tespit eder. Bağışıklık sistemindeki uyarılmış T hücreleri, tümör hücrelerinin direkt ölmesini sağlar. Bir kısmı ise bağışıklık sisteminde diğer görevli hücre olan B hücrelerini uyarır ve böylece antikor üreten plazma hücreleri meydana gelir.8

Monoklonal Antikorlar

İmmünoterapinin bir çeşidi olan monoklonal antikorlar bazen hedefe yönelik tedaviler olarak da adlandırılırlar. Hedefe yönelik tedavilerde kansere özel genler, proteinler ya da kanserin canlılığını sürdürüp büyümesini sağlayan çevresel etkenler, kanser ile mücadelede birer anahtar rolü oynarlar ve hedef olarak kullanılırlar.8

Antijen denilen belirli yabancı bir proteine karşı üretilen proteine antikor denir. Antikorlar, yabancı proteini tespit edip ortadan kaldırana kadar vücutta dolaşırlar ve antijeni taşıyan hücreler bağışıklık sisteminin diğer kısımları tarafından ortadan kaldırılırlar. Laboratuvarda üretilen monoklonal antikorlar ise hastaya verildiğinde doğal yollardan üretilen antikorlar gibi hareket ederler. Bir monoklonal antikor kanser hücresindeki belirli bir proteine yönelir ve böylece bu proteine sahip olmayan diğer hücreler etkilenmez.8

Monoklonal antikorların kullanımı:

Kanser hücrelerinin seçici olarak yok edilmesini sağlarlar. Sadece kanser hücrelerinde bulunan, sağlıklı hücrelerde olmayan belirli bölgeleri tespit ederler ve kanser hücrelerini yakalarlar.8

Kanser hücrelerinin hızlıca büyümesini ve çoğalmasını önlerler. Vücutta bazı kimyasal moleküller kanser hücrelerini büyümek için uyarırlar. Bu kimyasallar büyüme faktörü olarak adlandırılır. Hücre yüzeyinde bulunan ve bu kimyasal molekülleri algılayan alıcılara ise büyüme faktörü reseptörleri denir. Monoklonal antikorların bir kısmı ile bu alıcılar bloke edilir ve aşırı büyüme iletisinin faaliyeti engellenir.8

Radyasyon kanser hücrelerine direkt olarak uygulanabilir. Laboratuvarda bir monoklonal antikora radyoaktif molekül eklenir ve belirli olarak sadece tümör hücresine verilmesi sağlanır.8

Kanser hücrelerine ilaçlar direkt olarak taşınabilir. Monoklonal antikorlardan bazılarına kanser ilaçları ekleyerek sadece kanserli hücreye iletmesi sağlanır. Bu şekilde diğer sağlıklı hücrelerde hasar oluşturmadan sadece belirlenmiş hücreleri etkilerler.8