Hasta hakkı nedir ve neden önemlidir?

Hasta hakları: Hasta hakları, bireylerin sağlık hizmetlerinden insan haklarına uygun koşullarda hizmet almasını amaçlayan haklardır.

Bireylerin sahip olduğu hakları, sağlık hizmetlerinden yararlanırken kullanabilmesi, hasta hakları ile mümkündür. Bu haklar sağlık hizmetlerinden yararlanma ihtiyacında olan herkes için geçerlidir.

Bireylerin sahip olduğu yaşama hakkı, beden bütünlüğünün dokunulmazlığı hakkı, özel yaşama saygı hakkı, sağlık hakkı, ayırım görmeme hakkı, düşünceyi ifade hakkı, vicdani kanaatlere saygı hakkı gibi hakların sağlık alanındaki yansıması ile ilgili olan hasta hakları, bu hakların sağlık hizmetleri ile ilgili yorumu olarak da tanımlanabilir.

Hasta hakları, sağlık hizmetlerinden yararlanırken bireylerin insan onuruna yakışır bir şekilde hizmetlerden yararlanmasını ve olası hak ihlallerinden korunmasını sağlar. (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 1).

1. Hasta hakkı ne değildir?

Hasta hakları, sağlık çalışanlarının özerklik, güvenli ve insani koşullarda çalışma haklarını sınırlayıcı bir yaklaşım içermez.

Hasta hakları, yalnızca sağlık çalışanlarını şikâyet prosedürlerini hareket geçiren haklar dizisi değildir.

Hasta hakları, hastalara yasalarda, yasal düzenlemelerde, sağlık sisteminde, sağlık hizmeti sunan kurumların işleyişinde yer alan kurallara aykırı hareket etme olanağı vermez.

Hasta hakları kapsamında yer verilen haklar, sınırsız ve çerçevesiz değildir.

Hasta hakları, sağlık çalışanlarının hak ve özgürlükleri ile bağdaşmayan içerik taşımaz.

2. Hastaların tedaviyle ilgili ikinci görüş isteme hakkı var mıdır?

Hastanın, sağlık durumu, tanı ve tedavileri ile ilgili ikinci bir görüş alma hakkı vardır. Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hastaların bu hakkına açıkça yer verilmiştir.

Hastanın, tedavi eden hekimin dışında başka bir hekimden konsültasyon talep etme hakkı da vardır.

Tıbbi bir gereklilik durumunda hekim de hastayı konsültasyon talebi ile başka bir hekime yönlendirebilir.

(Hasta Hakları Yönetmeliği madde 18, Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi madde 24).

3. Hastaların bilgilendirilme ve onay hakları var mıdır?

Ülkemizdeki yasalar kapsamında hastanın rızası (onayı, izni, onamı, oluru) olmadan hastaya tanı ya da tedavi ile ilgili girişimler gerçekleştirilemez. Hastaya bu girişimlerin gerçekleştirilebilmesi için rızasının alınması gerekir.

Rıza alınmadan önce mutlaka hastaya sağlık durumu, tanısı veya ön tanısı, önerilen tıbbi girişimler, tedavinin nasıl ilerleyeceği, gerçekleştirilecek girişimlerin potansiyel risk veya yararları, diğer tedavi seçenekleri, hastanın tedavisiz kalması halinde oluşabilecek sonuçlar hakkında bilgi verilmelidir.

Bu bilgilendirme sözlü yapılabileceği gibi yazılı veya görsel materyaller kullanılarak da yapılabilir.

Bu bilgilendirme, hastanın anlayabileceği ve aklında şüphe bırakmayacak şekilde, uygun bir zamana yayılarak yapılmalıdır (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 18 ve 24).

4. Aydınlatma metni nedir? Hastalar teşhis ve tedavi dönemlerinde aydınlatma metnini imzalamak zorunda mıdır?

Bazı tıbbi girişimler için rızanın yazılı alınması zorunluluğu vardır. Bu kapsamda hastaya gerekli bilgilendirmeler yazılı olarak yapıldıktan sonra hastanın bazı belgeleri imzalaması gerekebilir.

Aydınlatma metni; hastaya konan tanı/ön tanı, sağlık durumu, gerçekleştirilecek girişimler, tedavi yöntemleri, diğer tedavi seçenekleri, bu yöntemlerin yarar, zararları ve sonuçları hakkında açık, anlaşılır ve akılda soru işareti kalmayacak şekilde bilgi içeren metindir.

Genellikle Aydınlatılmış Onam Formları olarak bilinen bu formlarda “Bilgilendirilmiş Onay Formu”, “Bilgilendirilmiş Rıza Formu” gibi başlıklar olabilir.

Hastadan, bu formların altına el yazısıyla “okudum anladım kabul ediyorum” gibi ibareleri yazarak imzalaması istenebilir. Eğer hasta önerilen tedaviyi veya girişimi kabul ediyorsa belgeyi imzalamalıdır.

Hasta, aydınlatma metinleri ile gerçekleştirilecek tıbbi girişim konusunda bilgi sahibi olur. Bu aydınlatmadan sonra tıbbi girişimler hakkında karar verebilecek duruma gelir.

Buradaki esas amaç hastanın, gerçekleştirilecek tıbbi girişim hakkında bilgi edinmesini sağlamaktır. Bu nedenle hasta okuduğu aydınlatma metinlerinde anlamadığı cümle, kelime ve diğer hususlar hakkında ek bilgi isteyebilir.

Bu ek bilgilendirmeler hastaya sözlü, yazılı hatta görsel olarak yapılabilir.

Bazı tedavi ya da girişimler için yazılı onam alınması gerekmez. Bu durumlarda da gerekli bilgiler verildikten sonra girişim ya da tedaviye onam verip vermediği sorulmalıdır. Hasta, girişim ya da tedaviyi kabul ediyorsa sözlü olarak onam vermesi yeterlidir (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 15,24 ve 26).

5. Hastaların tedaviyi reddetme ve durdurma, hakkı var mıdır?

Hastaların tedaviyi kabul etmeme hakkı vardır. Bu durumlarda hastanın önerilen tedaviyi veya girişimi kabul etmediğini açıkça ifade etmesi gerekir.

Tedaviyi reddettiği durumlarda hastanın tedaviyi reddetmenin riskleri ve sonuçları hakkında bilgilendirilmesi ve tedaviyi reddettiğine dair belgeyi imzalaması gerekmektedir.

Hastanın, devam eden bir tedaviyi durdurma hakkı da vardır.

(Hasta Hakları Yönetmeliği madde 25)

6. Hastaların tedaviyi değiştirme ve tedavi hakkında bilgi alma hakkı var mıdır?

Hasta, almakta olduğu tedavinin gidişatı, bu gidişata göre karşılaşması olası sonuçlar hakkında bilgi alma hakkına sahiptir. Aldığı bu bilgilere göre tedavinin değiştirilmesini talep edebilir (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 25).

7. Hastaların refakatçi bulundurma hakkı var mıdır?

Hastaların refakatçi bulundurma, ziyaretçi kabul etme, muayene ve tedavi gibi uygulamalar sırasında bir yakınının yanında bulunmasını talep etme hakkı vardır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hastaların yakınları tarafından ziyaret edilmesi ve yanlarında refakatçi bulundurmaları ile ilgili hükümler yer almaktadır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Refakatçi Bulundurma” başlıklı 40. Maddesinde “Muayene ve tedavi sırasında hastaya yardımcı olmak üzere; mevzuatın ve kurum imkânlarının elverdiği ve hastanın sağlık durumunun gerektirdiği ölçüde, tedaviden sorumlu olan tabibin uygun görmesine bağlı olarak, refakatçi bulundurulması istenebilir.”

“Bu hakkın nasıl ve ne zaman kullanılacağı ve bu konuda alınacak tedbirler, sağlık kurum ve kuruluşunun çalışma usul ve esaslarını gösteren mevzuatta ayrıca düzenlenir.” Hükümlerine yer verilmiştir.

Hasta Hakları Yönetmeliği’ne göre hastaya tanı konması veya tedavisi ile ilgili işlemler sırasında tıbben sakınca olmaması koşulu ile hasta, herhangi bir yakınının yanında bulunmasını isteme hakkına sahiptir (madde 21/2 c).

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nde1 de aynı yönde hüküm vardır. Bu yönetmelikte hastaların ayrı ayrı muayene edilmesi ve muayene sırasında meslek mensupları dışında kimsenin bulunmaması gerektiğine dikkat çekilmiş ve hasta isterse ailesinden biri veya bir yakınının yanında bulunabileceği belirtilmiştir (madde 7).

Hasta Hakları Yönetmeliği’ne göre bütün sağlık kurum ve kuruluşları, hem hastaların hem de ziyaretçi ve refakatçi gibi yakınlarının can ve mal güvenliğini sağlamak zorundadır (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 37/2).

8. Hastaların sağlık personelini seçme ve değiştirme hakkı var mıdır?

Hastaların hekim seçme hakkı vardır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde mevzuatta belirlenen koşullara uyma koşulu ile hastaya sağlık hizmeti veren veya verecek olan sağlık personelini değiştirme ve başka bir hekimden konsültasyon isteme hakkına yer verilmiştir.

Hastanın, bu hakkını kullanması nedeniyle fark ücreti ödemesi gerekiyorsa bunu ödemekle yükümlüdür. (Hasta Hakları Yönetmeliği madde 9).

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nde de hekim seçme hakkının olduğu belirtilmiştir. Ancak bu hak kullanırken hastaların getirilen sınırlamalara da uymak zorunda olduğu belirtilmiştir (Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi madde 5).

Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları benzer bir yaklaşımla tıbbi uygulamanın özelliklerine ve kurumun koşullarına uygun olarak hastanın hekimini serbestçe seçme özgürlüğüne sahip olduğunu belirtmektedir (Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları madde 22).

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği de hastaların hekim seçme hakkına yer vermiştir (Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği madde 8).

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmeti Sunumunda Poliklinik Hizmetlerinin Hastaların Hekim Seçmesine ve Değiştirmesine İmkân Verecek Şekilde Düzenlenmesi Hakkında Yönergesi . Hekim seçme hakkı ile ilgili önemli hükümler içermektedir.

Yönerge’ye göre; Hastaların iyi işbirliği yapabileceği ve iletişim kurabileceği hekimi seçme, Sağlık kurumuna her gelişinde, istediği takdirde aynı hekime muayene olabilme, Kuruma ilk kabulünden itibaren aynı hekimin kontrolü altında olma. Hastanın yataklı tedavi kurumundaki tedavisinin herhangi bir aşamasında hekimini değiştirme imkânının sağlanmasına hakkı vardır.

Yönerge’de hastaya talebi halinde kendisine sağlık hizmeti veren veya verecek olan hekimlerin kimlikleri, görev ve unvanları hakkında bilgi verilmesinin gerektiği de ifade edilmiştir.

Not: Hastanın sağlık personelini seçme hakkı, hastanın dilediği sağlık personelinden hizmet talep edebilmesini içermez. Bu hak sağlık sisteminin içerisinde ele alınmalıdır.

Not: Hastanın ihtiyacını karşılayacak nitelikteki kurumlara yönlendirilmesi hastanın sağlık kurumunu seçme hakkı açısından bir gerekliliktir. Bu kapsamda hastanın uzmanlık dalına ihtiyaç gösteren bir sağlık sorununun bulunmaması halinde ya da seçmek istediği uzmanlık alanı ile ilgili bir sağlık sorununun bulunmamasına rağmen bu yönde seçimler yapması, hastanın hekim seçme hakkının amacı kapsamında değildir.

Not: Hastanın her koşulda dilediği uzman veya uzmanlık alanından yararlanabilmesi de her zaman sınırlı olan sağlıkta insan kaynağının dağıtımında adaletsizliğe neden olacaktır. Uzman hekimden hizmet alması gerekmeyen bir hastanın, uzmanlık hizmetlerinden dilediği zaman yararlanabilmesi, uzmanlık hizmetlerinden yararlanma ihtiyacında olan hastaların yararlanmasına engel olabilecektir.

Hastanın ihtiyacına uygun hekimlere yönlendirilmesinden sonra, hekimini seçme hakkı zaman zaman sorun oluşturabilmektedir. Sağlık hizmeti her zaman iyi bir planlama ve iş bölümü gerektirir. Hastanın seçim hakkını kullanması, hastalara daha iyi bir hizmet sunulmasını amaçlayan iş bölümü ve planlama konusunda aksamalara yer vermeyecekse hastanın bu talebinin kabul edilmesi gerekir. Sağlık personelinin sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen hastalara yaklaşımı yasalar tıbbi deontoloji kuralları ve etik ilkelerle belirlenmiştir. Sağlık personellerinin bu çerçevede hizmet sunması gerekir. Bu konuda bir standardın sağlanması hastaları kişisel nedenlerden dolayı personel seçimi yapmasını önleyebilir. Önceden belirlenmiş bazı düzenleme ve ilkeler, hastaların kişisel nedenlerden hekimi seçme oranını azaltabilir. Ancak belirlenen bu ilke ve kurallara rağmen sağlık hizmetinde önemli bir unsur olan personelin kişilik özellikleri ortadan kaldırılamaz. Bu noktadan sonra hekim veya hastaya seçim hakkının tanınması gerekir. Hastalara sağlık sisteminin işleyişi ile uyumlu bir seçim hakkının tanınması hasta haklarının önemli bir ayağını oluşturur. Sağlık hizmetinin önemli bir unsuru olan güven, hastalara bu hakkın tanınmasıyla sağlanabilir. Hastaların her basamakta personel ve sağlık hizmet birimi seçme hakkını sağlayacak tedbirlerin alınması gerekir.

9. Hastaların sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı var mıdır?

Mevzuatın öngördüğü usul ve şartlara uygun olmak koşulu ile hastanın sağlık kurum ve kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı vardır.

Bu kapsamda hasta, kendi isteği ve sağlık kuruluşunun gerekli görmesi halinde hizmet aldığı sağlık kuruluşunu değiştirebilir.

Eğer hasta, sağlık kuruluşunun değiştirilmesini talep ediyorsa hastanın bu talebi kabul edilir. Ancak bu kuruluş değiştirme işlemlerinin hasta için hayati tehlike taşımaması gerekir.

Hasta, sağlık kuruluşunu değiştirmek istediğinde; bu değişikliğin hayati tehlikeye yol açıp açmayacağı ve kuruluş değiştirmenin hastalığı daha da ağırlaştırıp ağırlaştırmayacağı konularında, hasta, hekim tarafından aydınlatılmalıdır.

Kuruluş değiştirme talebi mevzuatın öngördüğü sevk zincirine uymuyorsa, hasta arada oluşabilecek ücret farkını ödemek durumundadır.

Ancak acil olaylarda herhangi bir ücret ödenmez.

Hastanın tıbben bir başka sağlık kuruluşuna naklinin gerekmesi halinde, durum hastaya veya veli veya vasisine ya da hastanın yetki verdiği kişiye açıklandıktan sonra hastanın nakli yapılabilir.

Nakledileceği bir kuruluş hastayı kabul etmeden hasta sağlık kuruluşundan çıkarılamaz.

Hasta Hakları Yönetmeliği’ne göre, nakilden önce, gereken bilgiler, hastanın nakil edileceği sağlık kuruluşuna, sevk eden kuruluş veya yasalarla belirtilen yetkililerce kesintisiz bir şekilde verilmelidir.

Hastanın sağlık kurumunu seçme hakkı hastanın her koşulda dilediği sağlık hizmeti kurumundan hizmet talep edebilmesini içermez. Bu hakkın sağlık sisteminin içerisinde ele alınması gerekir. Hasta ihtiyacını karşılayacak niteliklere sahip kurumlardan hizmet alabilecek şekilde yönlendirilmelidir. Tam donanımlı bir sağlık kuruluşundan hizmet alması gerekmeyen bir hastanın, bu kurumlardan dilediği zaman yararlanabilmesi bu birimlere ihtiyaç duyan hastaların bu birimlerden yararlanmasına engel oluşturabilir. Hasta Hakları Yönetmeliği madde 8.

10. Özel ve kamu hastanelerinde hasta hakları açısından bir farklılık var mıdır?

Hasta Hakları Yönetmeliği’nde sağlık kurum ve kuruluşları tanımlanırken de kapsam geniş tutulmuş, resmi ve özel hizmet veren kurum ve kuruluşlara arasında bir ayırıma gidilmemiştir. Tıbbi hizmet verilen yerler de Hasta Hakları Yönetmeliği’nde sağlık kurum ve kuruluşu kapsamına dâhil edilmiştir. Sağlık hizmeti sunan resmi ve özel tüm sağlık kurum kuruluşlar, personel ile sağlık hizmetini yöneten, denetleyen kurum ve kişiler hasta haklarına saygı göstermek ve bu hakları sağlamakla yükümlüdür (madde 1-2). Bu çerçevede, sağlık personelinin tutumundan kaynaklı ihlallerin yanında, sistemin yönetimi ya da denetlenmesinden kaynaklanan hak ihlalleri de gündeme getirilebilecektir.

Referanslar:

(1)RG: T. 13.01.1983, S. 17927 Mük.