Lösemi (Kan Kanseri)

Kişinin bağışıklık sistemi uyarılarak kanser hücrelerinin hedeflenmesi sağlanır. Monoklonal antikorlar, bütün immünoterapiler arasında hakkında en çok klinik çalışma yapılan ve onaylanmış olanlardır. Hücre yüzeyindeki reseptörlere bağlantı kuran monoklonal antikorlar, aktiviteye sebep olurlar. Bu yolla oluşan sinyalizasyon çeşitli şekillerde oluşabilir. Örneğin; monoklonal antikorlar, KLL tedavisinde lenfosit (akyuvarların) hücre yüzeyinde bulunan ve hücrenin kendi kendini öldürmesini (apoptoz) tetikleyen CD-20 reseptörünü hedef alarak immünoterapi olarak kullanılmaktadır.1,2

İmmünoterapi hakkında daha fazla bilgi için İmmünoterapi yazımızı okuyabilirsiniz.

 

Lösemi (Kan kanseri) hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.

 

Referanslar:

1.Burak Barbaros ve Miriş Dikmen. Kanser İmmünoterapisi. Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 31(4):177-181

2.https://www.trod.org.tr/hastalarimiz_icin.php?id=882(Erişim tarihi: 28.08.2020)

Cilt Kanseri (Melanom)

Melanom tedavisinde aşağıdaki immünoterapi yöntemleri kullanılabilir;

Bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri: Bağışıklık sistemi, vücuttaki yabancı maddelere, bakterilere, viruslere, hatta oluşan kanser hücrelerine karşı bir savunma mekanizmasıdır. Kendinden olmayanı öldürme üzerine programlanmıştır. Normal hücreleri tanır ve bu hücrelere saldırmaz. Bunu normal hücrelerin üzerinde bulunan “kontrol noktalarını” tanıyarak yapar. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramamak için bu kontrol noktalarını kullanır. Kontrol noktası inhibitörleri olarak adlandırılan kontrol noktası proteinlerini hedef alan ilaçlar, kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisinin geri kazanılmasına yardımcı olabilir.1

İnterlökin-2 (IL-2): Vücutta da üretilen bu proteinin dışarıdan ilaç olarak verilmesi ile birçok bağışıklık sistemi hücresinin, özellikle lenfositlerin (bir tür beyaz kan hücresi) büyümesi ve aktivitesi artırılabilir. Lenfositler de kanser hücrelerine saldırarak onları yok edebilir.2

Tümör nekroz faktörü (TNF) tedavisi: TNF, virüs, bakteri ve parazit gibi bir enfeksiyona yanıt olarak beyaz kan hücreleri tarafından yapılan bir proteindir. Laboratuvarlarda üretilen TNF, kanser hücrelerini yok etmek için bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.2

Referanslar:

1) https://www.cancer.org/cancer/melanoma-skin-cancer/treating/immunotherapy.html (Son erişim tarihi: 02.02.2022)

2) https://www.cancer.gov/types/skin/patient/melanoma-treatment-pdq (Son erişim tarihi: 02.02.2022)

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri

İmmünoterapi tipik olarak bağışıklık tepkisini arttırmak için bağışıklık sisteminde yer alan spesifik proteinler üzerinde çalışır. Bazı immünoterapi ilaçları, örneğin monoklonal antikorlar, kanser hücrelerini kontrol etmek için birden fazla yolla çalışır ve ayrıca kanser hücresi üzerindeki spesifik bir proteini büyümesini engellemek için bloke ettikleri için hedefe yönelik tedavi olarak kabul edilebilir.19

Referanslar:

https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/immunotherapy.html (Son erişim tarihi: 30.12.2021)

Mesane Kanseri

Tüberküloz (verem) aşısı mesane kanseri tedavisinde en sık kullanılan immünoterapi yöntemidir. Tüberküloza neden olan zayıflamış bakteriler, kateter (sonda) aracılığıyla doğrudan mesaneye yerleştirilir. Buna intravezikal tedavi denir. Bu yöntemde bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini yok etmesi için uyarılması hedeflenir.1,2

Diğer bir yöntem de bağışıklık kontrol noktası inhibitörlerinin kullanılmasıdır. Bağışıklık sistemi, normal hücreleri tanır ve bu hücrelere saldırmaz. Bunu yapmak için bağışıklık hücreleri üzerindeki proteinler olan "kontrol noktalarından" faydalanır. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramamak için bu kontrol noktalarını kullanır. Kontrol noktası inhibitörleri olarak adlandırılan kontrol noktası proteinlerini hedef alan ilaçlar, kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini geri kazanmaya yardımcı olabilir.2

Referanslar:

1) https://www.cancer.net/cancer-types/bladder-cancer/types-treatment (Son erişim tarihi: 25.02.2022)

2) https://www.cancer.org/cancer/bladder-cancer/treating/immunotherapy-for-bladder-cancer.html (Son erişim tarihi: 25.02.2022)

Karaciğer Kanseri

Karaciğer kanserinde immünoterapi yöntemi olarak bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri kullanılabilir. Sağlıklı kişide bağışıklık sistemi, normal hücreleri tanır ve bu hücrelere saldırmaz. Bunu yapmak için bağışıklık hücreleri üzerindeki proteinler olan "kontrol noktalarından" faydalanır. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramamak için bu kontrol noktalarını kullanır. Kontrol noktası inhibitörleri olarak adlandırılan kontrol noktası proteinlerini hedef alan ilaçlar, kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini geri kazanmaya yardımcı olabilir.

Referanslar:

1) https://www.cancer.org/cancer/liver-cancer/treating/immunotherapy.html (Son erişim tarihi: 04.03.2022)

Cilt Kanseri (Melanom Dışı)

İlerlemiş bazal veya skuamöz hücreli cilt kanseri olan bazı kişilerde bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri kullanılabilir. Bağışıklık sistemi, normal hücreleri tanır ve bu hücrelere saldırmaz. Bunu yapmak için bağışıklık hücreleri üzerindeki proteinler olan "kontrol noktalarından" faydalanır. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramamak için bu kontrol noktalarını kullanır. Kontrol noktası inhibitörleri olarak adlandırılan kontrol noktası proteinlerini hedef alan ilaçlar, kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini geri kazanmaya yardımcı olabilir.

Referanslar:

1) https://www.cancer.org/cancer/basal-and-squamous-cell-skin-cancer/treating/immunotherapy.html (Son erişim tarihi: 02.02.2022)

Akciğer Kanseri

Akciğer kanserli hastalar için geleneksel tedavi yöntemlerinden farklı yeni ümit verici bir gelişme ise immünoterapi denilen hastalarda büyüyen kanser hücrelerinin yine kendi immün sistem (bağışıklık sistemi) hücreleri (lenfositler/akyuvarlar) tarafından parçalanmasını tetikleyen tedavidir. Bağışıklık sistemimiz vücudumuzu bakteri, virüs gibi yaşam formları ve yabancı maddelerden korumaktadır. Kanser hücreleri kendi vücut hücrelerimizden köken aldığı için bağışıklık sistemimiz tarafından yabancı olarak algılanmamakta ve immün yanıttan yani bağışıklık sistemimizin saldırısından kaçabilmektedir. Bu kaçış mekanizmasında ise PD-1 ismi verilen protein rol oynamaktadır. Kanser hücreleri PD-L1 isimli özel protein yapıları üretebilirler ve lenfositler üzerinde bulunan PD-1 proteinleri ile etkileşime geçebilirler. Bu etkileşim sonucunda lenfositlerin kanser hücrelerine karşı olan aktivitesini baskılanır ve kanserli hücreler bu sayede bağışıklık sisteminden kaçabilirler. İmmünoterapiler PD-1 veya PD-L1’in bağlanarak birbirileri ile etkileşim kurmasını engeller ve bu sayede lenfositlerin aktivitesinin baskılanması ortadan kalkarak, kanser hücreleri ile savaşabilmelerine olanak sağlanır.1,4

 

Akciğer kanseri hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.

 

 

Referanslar:

1)Systemic Therapy for Locally Advanced and Metastatic Non-Small Cell Lung Cancer: A Review. JAMA. 2019 Aug 27;322(8):764-774. doi: 10.1001/jama.2019.11058

2)The biology and management of non-small cell lung cancer. Nature. 2018 Jan 24;553(7689):446-454. doi: 10.1038/nature25183.

3)NCCN Clinical Practice Guidelines in Oncology: Non-Small Cell Lung Cancer, Version 3.2020. NCCN.org

4)Top 10 Challenges in Cancer Immunotherapy. Immunity. 2020 Jan 14;52(1):17-35. doi: 10.1016/j.immuni.2019.12.011.